Bir varmııış bir yokmuuuuşş..
Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken ben babamin beşiğini tıngır mıngır sallar iken Konstantinopolis şehrinin Mecidiye köyünde bir cüce yaşarmış. Cücenin anası babası o daha çok cüceyken ölmüşler. Küçüklüğünden beri etrafındaki herkes cüceyle dalga geçerlermiş. O da buna çok içerlermiş. Etrafındakilere cüce olmasının onun suçu olmadığını haykırıp, onların da bir gün cüce olup nasıl yaşadığını anlamalarını dilermiş. Cüce, bir yandan da boyunun uzaması için türlü türlü şifacılara gitmeye başlamış. İlk gittiği şifacı, boyunun uzamasının tek bir yolu olduğunu, bu yolun da basketbol sporuna gönül vermesi olduğunu belirtmiş. Cüce, şifacıdan çıktıktan sonra hemen Mecidiye köyünde bir basketbol okuluna yazılmış. Aylar geçmiş, yıllar geçmiş, cücenin boyu bir arpa boyu kadar bile uzamamış. Çareyi başka bir şifacıya gitmekte bulmuş. Gittiği ikinci şifacı, boyunun uzamasının tek bir yolu olduğunu, bu yolun da badi büylding sporundan geçtiğini öğütlemiş. Cüce, şifacıdan çıkar çıkmaz hemen bir spor salonuna yazılmış. Aylar geçmiş, yıllar geçmiş, cücenin boyu bir arpa boyu kadar bile uzamamış. Aksine, vicıt çalışmaktan orası burası kas olmuş, iyice kısa gözükmeye başlamış. Cüce çareyi başka bir şifacıya gitmekte bulmuş. gittiği üçüncü şifacı, boyunun uzamasının tek bir yolu olduğunu, bu yolun bütün insanların cüce olmasını gerektirdiğini söylemiş. Cücenin aklına, küçüklükten beri onunla dalga geçenlere söylediği dilek gelmiş. Şifacıya zaten hep bunu dilediğini, ama bunun nasıl gerçekleşeceğini bilmediğini anlatmış. Şifacı, cüceye bir iksir vermiş ve bu iksiri karşısına çıkacak herkese içirmesi gerektiğini söylemiş. Cüce, iksiri alıp çıkmış ve yolda gördüğü ilk kişiye iksiri içirmeye çalışmış. Bir denemiş, iki denemiş, üç denemiş, ama kimse cücenin teklif ettiği iksirden içmemiş. Cüce sinirlenmiş ve olduğu yerde tepinmeye başlamış. Yoldan geçenler yerinde hoplayıp zıplayan cüceyi görünce yanında durup onu izlemeye başlamışlar. Cücenin dansı izleyenlere çok komik gelmiş ve izleyenler cücenin önüne para atmaya başlamış. Her gelen para atmış atmış. Cüce kendine geldiğinde bir bakmış, önü para dolu. Topladığı paralarla bir meyhaneye gidip demlenmeye başlamış. İçtikçe içmiş. İçtikçe içmiş. Kafası bir dünya olmuş. Bakmış ki içince dünya ona güzel. Boyu moyu kafaya takmıyo, meyhanedeki herkesle kakara kikiri. Her gün yerinde tepinip kazandığı paralarla her akşam içmiş. En sonunda minik karaciğeri bu kadar içkiye dayanamamış ve cüce meyhanede içtiği sırada mefta olmuş.
Gelişigüzel soyunanlar: Eğer soyunurken kıyafetlerinizi oraya buraya atıyorsanız, unutkan ve yorgun birisiniz demektir. Nereden geldiğinizi unutmamak için ipuçları bırakıyorsunuz. Sonra kıyafetleri takip edip geri dönebiliyorsunuz. Ama en başa döndüğünüzde "Şimdi naapıcaktım?" diye düşünüp tekrar kıyafetlerinizi oraya buraya atıyorsunuz. Bu böyle sabaha kadar sürüyor ve sonunda halsiz düşüp uyuya kalıyorsunuz.
Titiz soyunanlar: Eğer çıkardığınız kıyafetlerinizi katlayıp düzgünce yerlerine koyuyorsanız maceracı bir ruhunuz var demektir. Bol bol parasailing, paragliding, paraşüt, parasiempre yapmaktan aklınızı paralamışsınız. Yoksa aklı başında adamın yapıcağı iş değil her sefer katla yerine koy.
İlk ayakkabı ve çorapları çıkaranlar: Eğer soyunurken önce ayakkabı ve çoraplarınızı çıkarıyorsanız, küçükken ailenizle çok fazla tatile gitmiş birisinizdir. Küçükken gittiğiniz tatillerde aileniz tarafından sık sık "Yalın ayak gez kumda oolum, alenktriğini alır." cümlesine maruz kalmışsınız. Çıplak ayakla gezmenin sizi rahatlattığını düşünüyorsunuz. Aman dikkat! Sonra "Cırcır Böceği" diye dalga geçmesinler..
Yavaş soyunanlar: Önce üstünüzü çıkarıp, beş bin saat evde pantelon üstü atletle dolaşıyorsanız atletik bir yapıya sahipsiniz demektir. Sporcu kimliğinizin giydiğiniz atlete bağlı olmadığını anlayınca hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.
Hızlı soyunanlar: Eğer kıyafetlerinizi hemencecik çıkarıyorsanız şakacı birisiniz demektir. Dünya sizin için bir oyun parkıdır. Ama unutmayın ki kaydırak, oyun parkının önemli bir parçasıdır.
İlk aksesuarlar çıkıyorsa: Eve gelince öncelikle saat, bilenklik, takı, toka gibi aksesuarlarınızı çıkarıyorsanız korkak birisiniz demektir. Gün boyu şekil olsun diye bi ton aksesuarla dolaşırsınız, eve gelince "Eeeeh, beeeeh" deyip onlardan kurtulmak istersiniz. Halbuki günlük hayatta birisiyle konuşurken, aksesuarsız kendinizi çıplak hissedersiniz. Aksesuarsızken "kolunuzu sallayıp onu düzeltme isteği", karşı taraf tarafından yanlış anlaşılabilir diye korkarsınız.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/12954993.asp?gid=229
Nasıl bişi bu ya?!
Dakikada 0,208
Yaklaşık 5 dakikada bir halvet oluyor hatun..
Günde 300 kezden haftada 2.100 eder.
Ayda ortalama 9000
Yılda yaklaşık 109.000..
14'ünde ergenliğe girdiğini düşünsek,
Şu an bulunduğu ana, 43 yaşına kadar 3.161.000 kez..
Sevgilisiyle 6 ay önce tanışmış, ve günde minimum 10 kere sevişiyolarmış.
Bu demektir ki 6 aydır minimum 1.800 kere sevişmişler. Fazlası var eksiği yok.
Michelle 6 ayda 54.000 kez orgazm olmuş ise;
52.200 orgazm karavana..
Kablosuz bağlanmaya korkarım sana
Kotayı aşarım diye..
Kadayıf
Blog Arşivi
Etiketler
- Akrostij (2)
- Benzerlik (5)
- Bilmece (2)
- Cüce (1)
- Futbol (5)
- Günde 300 Kez Orgazm Oluyor (1)
- Haber (2)
- Heroes (2)
- Kadayifchi says (1)
- kitap (1)
- Mani (4)
- Masal (1)
- Sinema (4)
- Soyunma Tarzınız Sizi Ele Veriyor (1)
- Şiirimsi (14)